27 Şubat 2014 Perşembe

DOLMUŞ ÇİLESİ

     Bu dolmuşların hali ne olacak bilmiyorum. şoförlerin iyi bir eğitimden geçirilmesi gerekiyor. İnsanmı taşıyorlar? patates, soğanmı belli değil. Hareketler ise insanın aklına bu adam mafya mı?, deli mi?, sorunlumu? sorularını getiriyor. Hele birde o telefonları yokmu ellerinde? sürekli birbirlerine  köprünün altında trafik var, bende ayakta iki yolcu var, yolcu yok abi boş gidiyorum gibi sürekli tekrarlanan cümleleri insanı çileden çıkarıyor. Üst üste araba dolmasına rağmen yinede bir boşluk görebiliyor. Yanaş abla, abi az kay diye bağırıp duruyor. Sonra arkadan müsait yerde inecek var diye bir ses geliyor. Şoförden başka herkes duyuyor zaten. sonra koro halinde herkes inecek var diye bağırınca, şoför zıng diye duruveriyor ve çuval gibi herkes bir öne bir geriye savruluyor...
    Birde korna çalmaları var ki.. İnsanın küfredesi geliyor. Dakikayla yarışıyorlar, dakikaları dolmadan yetişmeleri gerekiyor ve o korna zaten susmuyor..Bir sabır be adam. Bu dakikayı kim tutuyor? ne kadar cimri bir iki dakika daha fazla verse olmuyormu?.  Her işlerini sanki dakikası dakikasına hallederlermiş gibi. Acele tıkış tıkış dolu dolmuş ha gayret dakikayı tutturdum yetiştim derken, (İçimden tam geçiyordu kaza yapacağı ve elimi sıkıca koltuğun kenarına tutmamla), Virajı alamayıp köprünün duvarına vur.  Etrafıma baktım. Çok bişey yoktu. Hepimiz indik dolmuştan şoförde indi ve ben şaşkın şaşkın bakan şoföre arkadaki patatesin dudağı patladı, domates biraz ezilmiş, Soğanın durumu iyi değil. Bunların zaten bir önemi yok, sen arabana bak deyip oradan ayrıldım..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder