28 Temmuz 2012 Cumartesi

Karanlık...

       Benim gerçeklerimde içimi acıtıyor, bazan kendime söylediğim ağır sözler, bazan suskunluğum, bazan isyanım içimi dağlıyor... ne için bu telaşımız, korkumuz.. herkes kendine yaşar hayatı. bazıları ise başkaları için yaşar hayatı. senin hayatın, senin nefesin, doyasıya yaşa kahkahalar at desende kendine.. Kapanmıştır kapılar karanlık çökmüş, dört tarafı duvar örmüşsündür ve artık çok geçtir..içinden sadece hayata küskünlüğün vardır, kendine olan öfken, kırılmışlığın, ve yalnızlığın vardır..
        Şen kahkaların inletirken duvarları, şimdi sessizliğin hakim olduğu karanlık içinde debelenmek, bir çıkar yol aramak, insanı üstünde tonlarca yük varmış gibi ezer.. Hadi kurtul bakalım, nasıl kurtulacaksan....
        Bir çıkış yolu bulamamak yoruyor, sıkıyor, canından bezdiriyor.. bu çıkmazdan çıkmalı, biran önce bir kapı açıp ışığı bulmalı...ışık yok görünürde... haykırsanda, sesini duyan yok... nasıl yaşanırki böyle... biran önce umutları, hayalleri geri almalı...

27 Temmuz 2012 Cuma

Uzanacak bir el yok..

          Kaybolmuş gibiyim, karanlık, sessiz ve bir o karadarda ürkütücü geliyor. Bir adım bile atamıyorum. korkudan olduğum yerde taş kesmiş gibiyim. Hareket edersem, ne olacağını bilmiyorum bir adım bile atamıyorum. Atarsam düşecekmişim gibi geliyor, her taraf o kadar karanlıkki bir ses bir nefes bile yok. Hani  bir el uzansa o karanlıktan tutsa kurtulacakmışım gibi geliyor...
          

21 Temmuz 2012 Cumartesi

İSYANIM VAR

      Ağlamak geliyor içimden hıçkıra hıçkıra, fakat diziliyor boğazıma düğüm düğüm sanki, çıkmıyor ki ne sesim nede nefesim... ah vursam başımı şu duvarlara rahatlarmı ki içim... ellerimi vursam, parçalasam,dinermi içimin acısı... neyle geçer bu tükenmişlik... nasıl diner bu isyanım...
      Her geçen saniye eriyor, tükeniyorum sanki, birşeyler içimden kopup uzaklara gidiyor... yakalamak zor bu satten sonra uçuşan hayallerimi, umutlarımı...
kapatıp gözlerimi, en güzel yerleri hayal etsem, en güzel şeyleri, açmasam gözlerimi hiç günlerce mümkünmü acaba, işe yararmı...
     Fırtınalarım var içimde kopan, beni bir sağa bir sola vuran, kimsenin görmediği, bilmediği, gülümseyişimin ardına saklanmış fırtınalarım var...
Her şeye isyanım var...
bu gidişe..
Bu düzene..
Bu umursamazlığa..
Boşvermişliğe...
duyarsızlığa...

17 Temmuz 2012 Salı

NE İŞ YAPSAM..

Bu zamanda ne yapmak lazım..  Düşününce aklım karışıyor.. herkes birşeyler yapmak istiyor. Fakat zaman ve koşullar o kadar önemliki, az sermayesi olanlar sermayesini kaybetme korkusundan birşeylere girişemiyorlar bile...
İş fikirleriyle dolu internet.. Şunu yap bunu yap.. İyide keşke o kadar kolay olsa ya... Herkes girişimci olamaz, yada herkes risk alamaz, yer de önemli, zamanlama da. zamanlama yanlışından dolayı açanlar 1-2 ay dayanamadan kapatıp gidiyor.. Eskiden açan esnaf yıllarca işyerini çalıştırırdı, şimdi sık sık esnaflar değişiyor..
Benimde ahşap üzerine dükkanım vardı, kapadım, ve düşünüyorum ne yapsak diye... çoğunluk artık kendi işini istiyor, bağımsız ve esnek çalışma saatleri olsun diye bakıyor..
bana göre bitmeyecek tek şey gıda sektörü ve insanlar gerçekten çıldırmış gibi yiyor...
       -yemek üzerine küçük bir yer açılabilir...
hatta sadece buroşür bastırıp, işyerlerine dağıtıp gelen siparişe görede hazırlanıp sunulabilir..
fotoğraf çekebilirsiniz, basit bir iş gibi görünsede kazancı güzel bir iş, ve sermayede sadece makina parası..
       -Doğum fotoğrafcılığı, düğün dış mekan çekimi, yada eğlence yerlerinde fotoğraf çekip satabilirsiniz.
       - forex piyasalarıyla ilgilenebilirsiz... emtia alım satımı yapabilirsiniz...
       -Pazara çıkabilirsiniz büyük şehirdeyseniz, biraz sıkıntılı bir iş olsada bence zevkli bir iş. e tabi yorucu da.
  Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Tabi bu liste uzayıp gidebilir..