6 Temmuz 2014 Pazar

YOL UZUN

      Hayat, uzun görünse de koşturan yılların ardından sadece bakabiliyoruz. Alıp götürdüklerinin yanında verdiklerinin bir önemi kalmıyor bazen. Umutlarımız hep taze kalmalı oysa, bir kez düşersek eğer toparlanmamız zor olur..
   Herkesin dünyaya bir geliş amacı varsa ki öyle bence. O amacı yaşamak zorunda mı kalıyoruz biz. Tercih etme şansımız ne kadar peki. O zaman hayatı akışına bırakıp koyver gitsin mi demeliyiz.
    

4 Temmuz 2014 Cuma

AZ YÜRÜ

    Bu gençlik bitmiş. Arkadaşım neyin peşindesiniz. Nasıl bir mantık. Anlayamıyorum.
    Dolmuş durmuş zaten insene, dolmuş iki metre gidiyor "müsait yerde inecek var" diye yırtıyorsun bir taraflarını. zaten o iki metreyi yürümediğin için öyle yüz kilosun ya...
    

3 Temmuz 2014 Perşembe

YOKLUKLARI DELİRTİR CİNSTEN

     Zamanla bazı alışkanlıklarımız bir bakmışız takıntı haline gelmiş. Bende evdeki bazı şeyler eksik olunca deliriyorum. Hemde o kadar komik şeyler ki bunlar aslında. Olmasa da olur, olsa da olur dediğimiz cinsten. 

*Aseton
*Rakı beyazı-Kireç beyazı Oje
*Islak mendil
*Makyaj pamuğu
*kolonya
*kutu kağıt mendil
*Tel toka
*Orkid
*El kremi

Küçücük şeyler işte, ama yoklukları delirtir cinsten.
     

BİTMEZ ÇİLE...

   Ev idaresi yada benim deyimimle "üst düzey operatör" alanında
uzmanlaşmış, ihtisasını tamamlamış, artık daha yükselebileceği bir alan kalmamış. Ne güzel görünüyor böyle yazınca. Keşke o kadar basit olsa ve böyle iş gibi yazıldığı için birde parasal karşılığı olsa ya.
  Sen bedavaya çalış köle... Çocuk ağlar koş, koca seslenir koş, bulaşık bekler, çamaşır bekler ve hiç bitmez tam bitti derken zar zor yorgunluktan uyumuşsundur ve birde bakarsın gün açmış. Hoooop hadi al baştan.
  Bir tebrik, bir iltifat, bir güzel söz duymak istersin emeklerinin karşılığında o da gelmez ki, birde üstüne azar işite bilirsin. gel de 
çıldırma...
  Otur bugün kalkma yerinden. Ne olacak ömür senin ömrün ve bitiyor kimin umurunda. Sen hala salaklığına doyma... 

YETERLİ Mİ?

     Hayat sana bir şey sunmaz, sen alırsın istediklerini. Sadece bazıları daha şanslıdır, ya doğuştan sahiptirler istediklerine ve yaşadıkları sürece bir şey istemezler zaten. Yada birileri hep vermiştir istediklerini kendileri almamıştır, kazanmamıştır.
  Oysa sen o ikisinden de olmadığına göre kendin hayattan almalısın istediklerini.
  Olmuyor diyorsun ya, acaba gerçekten olması için 
yeteri kadar çaba gösteriyor musun?
  Acaba gerçekten istiyor musun? bir düşün istersen.

KORKAK

    Kork sen hala hayattan, kork, çekin ve kaçır önüne gelen fırsatları. Daha ne kadar kaçıracaksın? nereye kadar?
    Hayat sana ne kadar fırsat sunar ki? bir, iki, üç kaç kez söyle.
    Ne olmasını bekliyorsun ki? Oysa kendin olsan zaten başaracaksın merak etme. Az güven kendine. Kendini geri tutmakla şimdiye kadar kocaman bir sıfır kazandın sadece.
   Bırak kendini kendine, sadece sen varsın gerisi yok...
   Bu korkaklığın bedeli hep ağır olmadı mı şimdiye kadar?
Artık korkacak ne kaldı? Seneler su gibi geçti ve dönüp aynı noktaya gelmekten sıkılmadın mı?
   Silkinip kendine gelmezsen, kendin olup elinden geleni yapmazsan eğer, ömrünün sonuna kadar hep korkak olarak kalacaksın...


25 Mart 2014 Salı

YGS KRİZİ

       YGS geride kaldı artık. Geride kalmasına kaldı da etkileri sürüyor. Aklıma geldikçe mideme kramplar giriyor. Bu nasıl yorum sorularıdır? ve çok merak ediyorum bunları hazırlayanların psikolojileri normal mi?  
    Sorular eğer anlayabilirseniz kolay. Fakat anlamak için En az iki yada üç kere okumak gerekiyor, ve zaman kaybı. Uzun zamandır böyle bir sınava girmeyen biri için mucize sanırım. Ne zaman iki saat kırk dakika bitti anlayamadım, zaten yetişmedi hiçbir şey. 
    Böyle zamanın yetmeyeceğini düşünemedim, Neyse geride kaldı ve bir hafta sonra açıklanacakmış. Herkesin hakkında hayırlısı olsun.

20 Mart 2014 Perşembe

BANKALARDAKİ KOKOŞLAR

       Bu bankalardaki süslü, havasından yanına yaklaşılamayan, ukala, sorularınıza bile iki kelimeyle zorla cevap veren, İncecik otuz santimlik topuklarla kalebodurların üstünde zorla bir ileri iki geri, kırılarak yürüyen, Mankenlerin bile yanlarında soluk kaldığı, bu görsel efektleri görünce sinirlerim bozuluyor. Aynen böyle bir görsel efekt ben beklerken önümden geçip duruyor bir sağa bir sola, garibim o topuklarla birkaç seneye kalmaz bir tarafı ya kırılır, yada ayaklarının şekli bozulur. Tam seslenicem dönüyor gidiyor, tekrar çıkıyor geliyor, ne yapmaya çalışıyor anlasam anlatacağım fakat anlayamadım. En son dayanamadım kalktım yanına gidip sessiz bir şekilde, Hanımefendi kaçtır söylemeye çalışıyorum söyleyemedim bir türlü. Ayakkabınızın altında kocaman fiyat etiketi var. dedim.   "ayyyy öylemi" dedi. Garibim ya. (etikette tam topuk boşluğunda yani her şekilde karşıdan görünüyor zaten.)  Bunların hiç biri birbirini çekemiyormu ne? neden kimse söylememiş kadına?
 

19 Mart 2014 Çarşamba

SIKINTILI ALIŞVERİŞ

           Hani alışverişe çıkınca sıkıntılar geçerdi? Kocaman bir yalan. İnsan sıkıntılıyken gözü hiç birşeyi görmüyor, görsede beğenmiyor. Nasıl bir şey beğenip alabiliyorlar anlayamadım.
 

HAFTA ORTASI

      Bugün hafta ortası ve güzel bir gün. Dışarda kuş sesleri, tazelenmiş bir hava ve güneş. İnsana mutluluk veriyor. Bazen Şükretmek ve durumumuzu kabullenmek rahatlamamıza sebep aslında. Keşke bilgisayar gibi reset düğmemiz olsa ya. Basınca yeniden her şeyi başlatsak, İstediklerimizi silip istediklerimizi hatırlasak. Aklıma dün izlediğim video geldi.İnsanın vücuduna chip yerleştirip herkesi kontrol altına tutmak için. çok kötü bir plan bu insanın kanı donuyor. Neyi paylaşamıyorsunuz? yada bu ne hırstır, ölmeyi düşünmüyormusunuz? Bu kötü şeyleri görünce, İnsan ilerisi için, çocukları için endişe ediyor. Bütün yaşam enerjisi kaçıyor. Unutun gitsin.   
     Bugün kötü şeyler düşünmek yok. Sadece güzel şeyler var....    

HAYAT ÇELİŞKİ BU ARALAR

      Hayat bu sıralar sıkıcı bende, nedenini anlayamadığım garip bir sıkıntı bazen geçiyor sonra yine geliyor. İçimdeki enerjiyi birşey çekip almış gibi. Tadım tuzum yok bu aralar, hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum sebepsiz, çocuklar gibi. Uyusam uyanmasam diyorum bazen, sonra olmaz diyorum. Sana göre değil bu. Bazen uyumaya korkuyorum. Hayat bu sıra çelişki bende.  

17 Mart 2014 Pazartesi

REZİLLİK YARIŞI

        Eskiden insanlar birbirinin yanlışını, ayıbını kapardı. Şimdi birbirlerini rezil etmek için uğraşıyorlar. Bilmiyorlarki Başkalarını rezil etmeye çalışırken, kendileri daha çok rezil oluyor.
Nasıl düzendir anlamadım.

 

16 Mart 2014 Pazar

ROLL-ON VE DEODORANTLARA DİKKAT

    Vazgeçemediğimiz Deodorantlar ve özellikle roll-on'lar. Tehlike saçmaya devam ediyor. İçeriğindeki alüminyum (al) yüzünden Kanser riski yüksek. Koltuk altı roll-onu kullandığımda ağrı yapıyor, ve sanki yumurta gibi bir şey varmış hissi uyandırıyor. Tabi bu yıllar sonra ortaya çıktı. bende artık roll-on alırken üzerinde alüminyum içermez ibaresine dikkat ediyorum. Ve inanın ağrım olmuyor artık.   
Her markanın henüz yok. Son aldığım Sebamed fena değil, kokusu fazla yok. çok kokulu olanları tercih etmiyorum zaten. Birde koltuk altı bölgenize lazer yaptırmış iseniz daha fazla risk altındasınız.. 
Deodorantların içeriğine de aynı şekilde dikkat etmeniz gerekiyor.. 

13 Mart 2014 Perşembe

HAYAL

      Yeni bir gün yeni umutlar. Yüce rabbim çabalayan herkesin çabasının karşılığını verir inşallah.
    Umudunu kaybetmeden yaşamak bazen çok zor oluyor. Hayata tutunmak için çabalamak gerek. Şartlar herkes için aynı olmasada elimden geleni yaptım diyebilmeli insan. Taşı delen su damlasının sürekliliğidir ya hani. Bizde umutla hayallerimizin peşinden koşmalı yakaladığımızda sıkıca sarılmalıyız..
    Güzel şeyler hayal edin...
    

11 Mart 2014 Salı

ALKOLLÜ İÇKİ VE TÜTÜN MAMÜLLERİ RUHSATI

      Tütün Mamülleri ve Alkollü içki süre uzatım tarihi  31.03.2014' te bitiyor. TAPDK Ruhsatlarınızı bu süre içinde yeniletmelisiniz. Yeni yasaya göre artık, alkollü içki için ayrı, sigara için ayrı ruhsat çıkarılacak.
     Bunun için. zıraat bankasından tapdk numarasıyla harcı yatırıp dekontunu almalısınız. 440 lira yatıyor (220 içki, 220 sigara için)
Ayrı bir şubeniz de varsa, onun içinde 440 yatması gerekiyor. 
   Banka dekontu
   Kimlik fotokopisi
   TAPDK ruhsatının aslıyla birlikte bakkallar odasına gidip 260 lira civarında bir ücrette odada yatırıp, evraklarınızı bırakıyorsunuz.

9 Mart 2014 Pazar

PAZAR KEYFİ

     Pazar günü sendromu yaşıyorum sanırım. Akşama kadar da geçecek gibi durmuyor. Hafiften bir durgunluk, birazda uykusuzluk üstüne de soğuk eklenince tam bir salaklık hali.
     Sıcak bir kahve bile kendime gelmeme yetmedi. Baharın dengesiz hali bugün bende. Sokaklar bomboş, insanlar hala pazar keyfi yapıyor. İkinci kahve beni kendime getirir..  
     Sizde kahvenizi alıp ayaklarınızı uzatın. Kapayın gözlerinizi ve güzel şeyler düşünün. Yarınlarımız bugünümüzden daha güzel olur umarım...

   


 VEE  KAHVE  KEYFİ....

ORTA YAŞ

       Orta yaşlara geldiğinizde, her yıl bir önceki yıldan daha fazla  telaş ediyor ve endişeleniyorsunuz. Zaten bir panik hali yakanıza yapışıyor ki, emin olun geçmiyor. Bu, bir şeyleri yetiştirme çabası ya da geç kalmışlığın telaşı. 
    Bendeki biraz daha bir şeyleri kısa zamanda yapabilme telaşı oluyor sanırım. Orta yaşlarda neyi nasıl yapacağınızda önemli tabi.
Sıfırdan bir kariyer yapılabilir mi? bilmiyorum. Ama bunu çok istiyorum. İstemek yeter mi? Çabam sonuç verir mi? emin değilim. Ama denemek istiyorum. Bir program yapmam ve bir yol belirlemem gerekiyor. YGS için kayıt yaptırarak başladım aslında.
Şimdi sınava girip sonucu beklemem gerekecek. Sonra istediğim bölüm olursa (inşallah) o zaman ne yapacağımı daha rahat oluştururum.
    


8 Mart 2014 Cumartesi

OBEZ NESİL

      Artık nesil obez olmuş. Tüm genç kızlar küçücük yaşlarına rağmen kocaman kadınlar gibi kilolu. Çok rahatsız edici bir durum. Birde hallerinden memnunlar havası var ki, sanırsın kız manken ben yanlış görüyorum. 
   Ah vücudu gelişmiş ama aklı gelişememiş kızım. Biraz az ye, ve biraz hareket et. Oturmaktan ve uyumaktan Daha ne kadar büyüteceksin bir taraflarını.
   Uyan artık, acı gerçekler yüzüne vurulduğunda psikolojin bu kadar iyi olmayacak. Bu yaşta gülüp geçersin belki, fakat ilerleyen yaşlarda işin daha zor olacak ve hüngür hüngür ağladığında tesellisi de olmayacak.  

NASIL? ANNELİK, BABALIK

    Ne garip insanlar var. Kendi zevkinden ödün vermeyen ama, çoluk çocuğuna sıra geldiğinde tokadı patlatıp, çocuğu hüngür hüngür ağlatan insanlar..
    İçkisini, sigarasını alıp, ödediği yirmi liranın yanında çocuğun aldığı elli kuruşluk cipsi çok gören anne babalara bir tokat da benim vurasım var aslında..

DIŞARIDA EĞİTİM

    Kılık kıyafeti makyajı yerindeydi. Gayette kibar konuşması vardı. Taa ki çocuğu bisküvi isteyene kadar.  
    O nasıl bir ses tonu ve nasıl bir bağırmak birden bire. Bağırarak Çocuğa eğitim veriyor. Be kadın bu nasıl bir anlatım bu nasıl bir ifade hem neden çocuğa evde anlatmıyorsun bunları da dışarıda anlatıyorsun. Başkaları desin ya da  duysun diye mi bu kadar yaygara anlayamadım. 
   Evde tüm gün pc yada tv başından kalkmayıp cevap vermeye bile tenezzül etmediğiniz çocuklarınıza, açıklama yapmak için sokağa çıkmayı neden bekliyorsunuz. 

ERKEĞE EĞİTİM

    Kadınlar günüymüş, 365 günden sadece bir gün. Sanki birşeyler değişiyormuş gibi birde televizyonda programlar yapmıyorlarmı? sinirlerim bozuluyor.
   Sinirlerimi bozan programlardan çok kadınlar bilinçlenmeli, öğrenmeli, eğitim almalı demeleri.. O erkeklerinde birer anneleri var ve onları yetiştirenlerde kadınlar. Erkeklere eğitim verilmeli bence, o zaman mesele kökten halledilmiş olur... 

6 Mart 2014 Perşembe

ÇİRKİN ŞANSI

   Şans o kadar önemli ki aslında, "allah çirkin şansı versin derler" çok doğru. Birşeyleri yapmak için çabalamak bazan gerçekten işe yaramıyor. Siz bir adım daha yaklaştım derken o biraz daha uzaklaşıyor. Etrafınızda mutlaka birileri vardır ve o birilerinden bazıları için ne kadar aptal dediğiniz olmuştur. Aptaldır belki size göre, ama çok şanslıdır. İki kelimeyi bir araya getiremez, hareketleri bile dengesizdir. hatta baktığınızda bile o iş ona göre o kadar fazladır ki bunu açık bir şekilde görürsünüz. Bu nasıl bu işte çalışıyor dersiniz. İşte şans böyle birşey. 
  Bahta sormuşlar nereye gidiyorsun?
  Baht: "Kendi poposunu bile yıkayamayana gidiyorum" demiş. 
 Ne kadar da güzel özetlemiş aslında... 
       

5 Mart 2014 Çarşamba

MAYMUN İŞTAHLILAR

     Bazı insanlar vardır, gerçekten her şeyi becerebilirler, ellerinden her iş gelir, ne söyleseniz bir fikri vardır, ve emin olun her işi yapabilecek kapasitedeler. bunu çok iyi bilirler, hep öğrenmeye açtırlar. Öğrendikleri hiç tatmin etmez onları, yeni bir şeyi merak ederler ve onuda öğrenirler, sonra bir yenisi derken, zaman akar gider ve bakarlar ki aslında hep yarım kalmışlardır.. bir meslek sahibi olmayı bile düşünememişlerdir. Hep kararsızdırlar, tek bir meslek tek bir iş onlara yetmez çünkü. Oysa tek bir işe odaklanmak o işte uzmanlaşmak başarıyı getirir. Bunu farketmeleri geç olur.
  Böyle insanlar genelde mutlu, neşeli ve kıpır kıpırdır.Bazan çok şey yapsalarda, aslında hiçbir şey yapmamış gibi hissedebilirler.
   yönlendirilmeye ve hatta biraz zorlanmaya ihtiyaçları vardır. İş işten geçmeden bir konuda karar verip uygulamalılar...
    Sizde böyleyseniz, hayatınız yarım işlerle dolu olacağına tam bir işiniz olsun istiyorsanız ve kararsızsanız, profesyonel yardım alın.

4 Mart 2014 Salı

YETENEK KAYBI

   İnsan yeteneklerinin üstüne gitmeli, zaman geçtikçe yetenekler körelebiliyor. Eskiden ne olsa çizerdim. Çizgi fil kahramanlarına bayılırdım. Karikatür çizerdim. Yıllar oldu elime kalem almayalı.. can sıkıntısından elimde kalem karaladım.. unutmuşum kalem tutmayı, ortaya garip birşey çıktı. Sanırım daha sık birşeyler karalamalıyım.. 
 

1 Mart 2014 Cumartesi

ERKEK NEDEN ALDATIR?

    Erkekler bir sürü sudan sebeplerle aldatabilir onun için altında bir mantık arayıp kendinizi yormayın.
   Erkekler düz mantıkla hareket eder. Aldatmaya kadın da sebep sayılabilir. arkadaş dürtmesi, alkolun etkisi,
aptallığı da.
    Ayrıca onlar için masum şeylerdir bunlar, büyütülecek birşey değildir..

27 Şubat 2014 Perşembe

DOLMUŞ ÇİLESİ

     Bu dolmuşların hali ne olacak bilmiyorum. şoförlerin iyi bir eğitimden geçirilmesi gerekiyor. İnsanmı taşıyorlar? patates, soğanmı belli değil. Hareketler ise insanın aklına bu adam mafya mı?, deli mi?, sorunlumu? sorularını getiriyor. Hele birde o telefonları yokmu ellerinde? sürekli birbirlerine  köprünün altında trafik var, bende ayakta iki yolcu var, yolcu yok abi boş gidiyorum gibi sürekli tekrarlanan cümleleri insanı çileden çıkarıyor. Üst üste araba dolmasına rağmen yinede bir boşluk görebiliyor. Yanaş abla, abi az kay diye bağırıp duruyor. Sonra arkadan müsait yerde inecek var diye bir ses geliyor. Şoförden başka herkes duyuyor zaten. sonra koro halinde herkes inecek var diye bağırınca, şoför zıng diye duruveriyor ve çuval gibi herkes bir öne bir geriye savruluyor...
    Birde korna çalmaları var ki.. İnsanın küfredesi geliyor. Dakikayla yarışıyorlar, dakikaları dolmadan yetişmeleri gerekiyor ve o korna zaten susmuyor..Bir sabır be adam. Bu dakikayı kim tutuyor? ne kadar cimri bir iki dakika daha fazla verse olmuyormu?.  Her işlerini sanki dakikası dakikasına hallederlermiş gibi. Acele tıkış tıkış dolu dolmuş ha gayret dakikayı tutturdum yetiştim derken, (İçimden tam geçiyordu kaza yapacağı ve elimi sıkıca koltuğun kenarına tutmamla), Virajı alamayıp köprünün duvarına vur.  Etrafıma baktım. Çok bişey yoktu. Hepimiz indik dolmuştan şoförde indi ve ben şaşkın şaşkın bakan şoföre arkadaki patatesin dudağı patladı, domates biraz ezilmiş, Soğanın durumu iyi değil. Bunların zaten bir önemi yok, sen arabana bak deyip oradan ayrıldım..

21 Şubat 2014 Cuma

EV HANIMINA MAAŞ

    Çocuk yetiştirenlerin bir maaşı ve sigortası olmalı.. hayatını adadığı ömrünü tükettiği evinde daha sağlam, daha dik ve daha umutlu olması için...

20 Şubat 2014 Perşembe

GELİN BOHÇASI

       Evlenip yuva kurup bir kocaya sahip olacaksanız. Kendi huylarınızı evinizde birakıp koca evine öyle gitmelisiniz. çünkü Hiçbir zaman büyümeyen bir çocuğa sahip olacaksınız demektir bu.
Ve öyle gelin bohçanıza koyduğunuz çeyizlerinizin onun gözünde zaten bir önemi yoktur.   o yüzden gelin bohçanızın içine, güçlü, yılmayan, savaşçı kişiliğinizi koyun ki ilerde çeyizinize bakıp ağlamak yerine bohçanızdan savaşçı kişiliğinizi çıkarıp onunla Savaşabilin..

19 Şubat 2014 Çarşamba

MUTLU EDEN TATLAR

   Mutlu hissettiren çok güzel lezzetler var. Bunların başında benim için vazgeçilmez nescafe veee Şölenin yeni
çıkardığı LUPPO " Bildiin gibi diil" sufle harika....

18 Şubat 2014 Salı

EKPSS KAYIT TARİHLERİ

    Engelli personeli seçme sınavı EKPSS Kayıt tarihleri 24.02.2014 ile 07.03.2014 arası yapılacaktır.
Sınav 27.04.2014 tarihinde yapılacaktır.
    ÖSYM Sınav Koordinatörlükleri, Ortaöğretim Kurumları, www.osym.gov.tr

KAHVE KANSER RİSKİNİ AZALTIYOR

     Araştırmalara göre, günde üç bardak kahve tüketimi, Karaciğer kanserine yakalanma riskini yüzde 50 nin
üstünde azaltıyor.
     Amerikan Gastroenteroloji Birliği'nin resmi klinik uygulama dergisinde yayınlanan meta analiz, kahvenin insan sağlığı üzerindeki olumlu etkisini bir kez daha kanıtladı.
     Araştırmalara göre, dünyada en sık görülen 6 'ıncı en sık ölümle sonuçlanan 3 'üncü kanser türü olan karaciğer kanserine karşı, kahvenin risk azaltan önemli bir etkisi var.


3 Şubat 2014 Pazartesi

SEVGİ PAYLAŞMAKTIR

       Birgün sormuşlar ermişlerden birine:
      "Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?"
      "Bakın göstereyim" demiş bilge.
      Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak bir sofra hazırlamış onlara. Herkes oturunca, tabaklar içindeki sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da "Derviş kaşıkları" adı verilen, bir metre boyunda kaşıklar.
Bilge, "Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz" diye bir de şart koymuş. "peki" demişler ve içmeye yeltenmişler.
Fakat kaşıkların uzunluğundan bir türlü döküp saçmadan ağızlarına götüremiyorlarmış. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan.
      Bunun üzerine, Bilge "şimdi.. Gerçekten sevgiyi bilenleri çağıralım yemeğe"
      Gözleri sevgiyle gülümseyen, ışıl ışıl insanlar gelip oturmuş sofraya bu defa.
     " Buyrun" Deyince her biri uzun saplı kaşığını çorbaya daldırıp, karşısındakine uzatarak içmişler çorbalarını.
     Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan. "İşte" demiş bilge, "Kim ki hayat sofrasında
yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse, o aç kalacaktır. Ve kim ki kardeşini düşünür doyurursa, şüphesiz o da kardeşi tarafından doyurulacaktır...

BİZ BÖYLEYİZ