21 Ocak 2018 Pazar

YAŞAMAK

   Yabancı bir şehirde yaşamanın zorluklarını yapılan yanlışları ve çıkmaz yolları yalnızlığı bunları yazmak istiyorum. Öncesinde dönüm noktası demiştim ya hani, işte dönüm noktasını yaşarken en dibi gördüğünüzü düşünürken. daha en dibi görmediğinizi anlıyorsunuz. Ayaklarınız en derine yere vurana kadar. yukarı çıkış yok. ancak ayaklarınız en dibe vurunca sıçraya biliyorsunuz. Ben iki hafta önce talihsiz bir şey yaşadım. yolda gasp edildim. Ne olduğunu tam olarak hala idrak edebilmiş değilim. Boynuma dayanan cismi hissettim ve boğazımdaki kocaman yumruyu. ağzımdan bir çıt dahi çıkamadı. üzerimdeki paraları alıp gittiler ve ben orada ne yaptım, ne kadar kaldım. bilmiyorum. eve nasıl geldiğimi hatırlayamıyorum. Giden paraya mı üzüleyim. Canımın sağ olduğuna mı sevineyim bilemedim. Üç gün başım uyuşuk bir halde yattım, ve yataktan kalkamadım. ve yaşadım mı? yaşıyor muyum? gerçek miyim? o cisimle beni kesselerdi kimin umurunda olurdum?kim üzülürdü? verdiğim mücadele ve çaba kimin umurunda olurdu? Kaç gün üzülürlerdi? Peki hayatımdaki güzellikler yani çocuklar ne olurdu? sevdiğim insanı kim benim kadar severdi? bu üç günü gözümün önünde yaşadığım olay. Beynimde hep bu düşüncelerle geçirdim. Hala aynı soruları soruyorum ve eksik kalan hafızamda olmayan kısımların gelmesini bekliyorum. Sadece yazmak istiyorum. sürekli yazmak. insanların mutlu olmasını ve onlara hayatın ne kadar güzel olduğunu anlatmak istiyorum. Bazen dışarıda avaz avaz bağırasım geliyor. mutlu olun. Bakın ve görün artık demek istiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder