15 Aralık 2012 Cumartesi

BABANIN SİTEMİ

   Yaşının kaç olduğunu kestiremediğim bir adam, ağrıdan kıvrana kıvrana resmi işlerini yapmaya uğraşıyor, yanıma oturdu. keşke bir yakınınızı gönderseydiniz dediğimde ise bana öyle bir baktı ki, hem hüznü hemde öfkeyi gördüm o an gözlerinde. Bir kaç saniye sonra da üzgün bir ses tonuyla ah kızım; Hangi birini nasıl anlatayım ki sana diyerek devam etti konuşmasına, dertliydi, kırgındı ses tonundan bunu anlıyordum zaten.
     "İki çocuk büyüttüm zorluklarla, çalıştım çalıştım ki, onlara daha iyi bir hayat sunmak için, ne oldu? oğlum aldı bir el kızı evine gittim akşam yemeğine sigara içtim evlerinde diye gelin oğlana dedi ki babana söyle benim evimde bir daha sigara içmesin, bunu kendi kulaklarımla duydum. Ve benim oğlum ağzını açıp bir kelime bile demedi ki bu bana çok dokundu. Biliyor musun o evi ben almıştım oğluma. Ondan sonrada evlerine bir daha gitmedim.
Hasta oldum böbreğimin tekini kaybettim, tahlil yaptırmak için hastanedeyim, benim kız doktor hastanede öyle böyle değil profesör doktor hemde. Kapıda bekliyorum tahlil için. O an eşim aradı bende hanım sen şu kızı ara ben hala bekliyorum, benim işimi halletsin dedim. Beş dakika geçti geçmedi hışımla geldi benim kız bağırarak bana bu ilaçlar bedava mı sanki sen ne zannediyorsun dedi. Neye uğradığımı şaşırdım bağırınca. Kızım beni ilaç parasından sebep bekletiyormuş kapıda meğer.
Oğlan bizim evin karşısında oturuyor, görmüyorum bile karşılaştığımızda ise çoook uzaktasın ya oğlum diyebiliyorum sadece, Hadi beni bırakın bir kenara, bari annenize bir mendil alın anneler gününde onun gönlünü alın dedim de kaç kez nerdee. Bir kez bile yapmadılar. Hep kendileri varsa yoksa. Bayramlarda bekleriz gelecekler diye, meğer tatile gitmişler yunan adalarına onu haber vermek için ararlar.      
    Bende okusunlar büyük adam olsunlar diye o kadar uğraştım ha, Bunlar için. Aman evleri olsun, aman arabaları olsun, aman rahat etsinler ha. Hepsi boş işte evlat bile boş ve kendini parçalamaktan başka bir şey değilmiş işte gördüm. Bak ben kendim uğraşıyorum her şeyle bu halimle."
    Sözü bittiğinde sadece üzgün üzgün bakıyordum ve vedalaşıp ayrıldık.
Çok üzülmüştüm adamcağıza, Annesini babasını üzen onların ahını alanın yüzü güler mi bu dünyada. Okumuş büyük adam olmayı başarmış ama insan olamamış ve küçük dağları yarattığını sananlar. Bir gün kapanacaksınız annenizin babanızın ayaklarına da işte o zamanda iş işten çoktan geçmiş olacak..
  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder